Ücretsiz Online Ziyaretci Sayaci

25 Şubat 2015 Çarşamba

ENVER ABİ GÖNÜLLERİN SULTANIYDI

O BİR GÖNÜL İNSANIYDI



O bir kalp doktoruydu

1985 yılında güzel bir mayıs sabahıydı. İşe biraz geç kalmıştım.  İşyerinde olmam gereken sabahın 9.30'unda Fatih'teki evimden çıkmış, Yavuz Selim yokuşundan aşağıya, Fevzi Paşa Caddesi'ne iniyordum. Oradan 90 numaralı
Draman-Eminönü otobüsüne binip işe gidecektim.
Yokuşun başında iken Enver Ağabeylerin arabasının yaklaştığını gördüm.
Arabayı Erol Sevdi bey kullanıyor, Enver Abim de önde, yanında oturuyordu. Gülerek bana el sallayıp geçtiler. Yüzündeki sevgi ve şefkati görünce işe gecikmiş olduğumdan dolayı rahatsız olabilecekleri aklıma bile gelmedi. 
Ama o da ne?
Araba yaklaşık elli metre aşağıda durdu. Arka fren lambalarının yandığını gördüm. Yüreğim küt küt atmaya başladı. Araba yokuş yukarı geri gelmeye başladı. 
Tam yanımda durdu. Enver Ağabey açma kolunu çevirerek camı açtılar ve gülen yüz ile: 
- Rıdvanım biz havaalanına gidiyoruz, diyerek devam ettiler.
Yüzüm kıpkırmızı oldu, yüreğim pır pır etti. 
"Enver Abi gazeteye gidiyor ama beni arabaya almadı" diye içimden geçmesin, kalbim kırılmasın diye bu inceliği göstermişlerdi.
Islak gözlerle arkasından okuyup üfledim. 
Rıdvan Aydın


ENVER AĞABEY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder